7 Aralık 2010 Salı

gul


nekadar sevdi seni?
gokyuzu kadar...
gokyuzu yeterli mi sevgiyi anlatmak için?
hep orada oldugunu bilmek yeterli mi sevgiye inanmak için?
orda demek gercekten orda demek mi?
görmek hissetmek icin yeterli mi?

nekadar sevdi gercekten seni?
sen düştüğünde seni kaldıracak kadar sevdi mi
her seferinde dussen tekrar tekrar kaldıracak kadar sevdi mi
hic bıkmadan, sefkatle, ilgiyle uzerine titreyecek kadar sevdi mi
haklı olmanın endisesini bırakacak kadar sevdi mi
gurur yapmayacak kadar
önceligi hep sen olacak kadar sevdi mi

tüm gülleri sana getirsin mi isterdin hayat
tek bir gülün olsun ama en guzeli olsun mu isterdin

o gülü yalnız sen güldürseydin eger
boynunu bükmek bukadar kolay olur muydu
bilseydin sonsuz sevilmek ister o gül
birkac sözle değil
her hareketle sevilmek ister
yalnız gunesli gunlerde değil
alacakaranlıkta da aynı ilgiyi ister
hep bakılmak ister
hep sefkat ister
hep naziklik ister
hiccc ses istemez sert ruzgarlar istemez
cunku kırılır ozaman boynu bukulur gulun
solar gıder yok olur

14 Mayıs 2010 Cuma

kimse yokmus meger...


kim var etrafımda diye dusunuyorum
hani en yakınında vardır ya bir suru insan
basları sıkıssa hemen kosacagın bir suru insan
basın sıkısınca olmazlar hani
agzı olan konusur da
sen konusunca olay olur hani
onlar uzulse icin gider de
sen uzulunce onlar gormezden gelir hani
zordur bu donemler
hepimiz icin zordur
ama gereklidir de
anlamak icin kim gercek kim sahte
anlamak icin hayatı
buyumek icin
buyumek demek asık suratlı olmak demekmis meger
buyumek demek sahte guluslermis meger
buyumek uzaklasmakmıs herkesten meger
cok yakınmıs gibi gozukup uzak olmakmıs meger
mis gibi davranmak buna denirmis meger

10 Mayıs 2010 Pazartesi

baska bir dunya..


kimseyi anlayamıyorum bazen
hala anlamaya calıstıgım icin kendimi bile
nedenini bulsanda garipliklerin
degismiyor ki gercekler
degismiyor ki yasananlar
degismiyor ki insanlar
herkes cok bencil
herkes cok umursamaz
keske baska bir dunya olsaydı arada gidebilicegim
canım istediginde geri donebilicegim

27 Mart 2010 Cumartesi

heaven


in the wind of the blue night

under the smiling face of the moon

the trees dance with the rhythm

even though some leaves fall down

the energy in the air still feels like heaven

7 Şubat 2010 Pazar

Ask'tir Istanbul



Istanbulu goren onu hic unutamaz
Istanbulu tadan artik onsuz yapamaz
Istanbulu yasayan, sukreder varolduguna, yaradana, sukreder
Ask’tir Istanbul

Su


sen; herseyden onemli olan "su" olsaydin eger
ben; tadin.. rengin.. olmak isterdim
o kadar puruzsuz olmani saglardim ki
alternatifsiz, essiz, boyutsuz olmak
senin sen olmana yardim etmek,
seni sen yapan ozelliklerin olmak isterdim
en berrak, en temiz, en sade, en guzel sekilde kendine burunmeni
en purussuz halinle, ihtiyaci olanlara ulasmani saglamayi isterdim

4 Şubat 2010 Perşembe

Babalar, Iyiki Varlar


Hep annelerden bahseder ya herkes, ana gibi yar olmaz derler ya, aglarsa anam aglar gerisi yalan aglar derler. Dogrudur bu laflarin hepsi elbette ama babalarin da yeri baskadir herzaman sanki. Annesine uzak olan yok denecek kadar azdir oysaki babasina uzak olanlar vardir ve bu garipsenmez genelde. Babalarin degerini bildigimiz halde unuturuz ya bazen, o yuzden babalarla ilgili yazmak istedim bugun.

Baskadir benim gozumde babalarin yeri. Tum kiz cocuklari asiktir babalarina karsilarina cikan tum erkekleri onunla kiyaslarlar. Erkek cocuklari da once annelerini aldigi icin kiskanirlar babalari, sonra gozune girmek icin ugrasirlar. Her ozelliklerini sevmeyebiliriz ama yine de baskadir babalarin yeri.

Sinirlidir sanki babalar hayatin tum cilesi onlarin omuzlarindadir ne de olsa. Durduk yerde sinirleniverirler planlarini bozan herseye, ufak yada buyuk farketmez. Azimlidirler. Yenilmek istemez hicbir baba, aziyla yetinmez,hep daha fazlasi icin ugrasir, hep daha iyisi icin. Daha rahat bir hayat yasasin ister ailesi. Durmadan yilmadan calisirlar bunun icin. Kendi icin bir su bile almaya zorlanir babalar ama evladina bakmak icin kocaman bir hayat kurmakta zorlanmaz. Giymez giydirir, yemez yedirir babalar. Sert gozukur, zor gozukurler disaridan babalar ama minik bir opucuge bakar aslinda hepsi. Minik bir opucukle disari cikar iclerindeki o buyumek bilmeyen cocugun sicakligi. Gucludur babalar, firtinalar bile esse iclerinde disariya yansitmazlar olup biteni, hep tek baslarina goguslemek isterler zorluklari, kimsenin basini agritmadan sessiz sedasiz halleder islerini. Onurludur babalar, adimlarini atarken bir saniye icin bile olsa sayginliklarinin zedelenmesi riskine girmezler. Koruyucudur babalar, sefkatlidir, anlayislidir, vericidir, affedicidir babalar.

Cesaret verir, gurur verir, guc verir babalar, yalnizlik hissinizi alir goturur, gercek sevgiyi hissettirirler babalar. Kimimiz cok yakiniz babamiza kimimiz cok uzak, kimimiz hic tanimadik babamizi kimimizin anilari hic yetmiyecek kadar az.

Yalnizca hatirlatmak istedim degerlerini, her ne olursa olsun saygiyi ve sevgiyi hak ettiklerini.

Ps. Uzakdoguda yaygin olan bir inanisa gore dunyaya gelmeden once ruhlara yalnizca babalarini secme hakki veriliyormus. Yani hepimiz babamizi kendimiz sectik. Ben benimkini sectigim icin cok mutluyum.





Bugun kendim icin yaptigim iyilik/yenilik: butun gun evde oturup dinlendim / ilk defa firinda tavuk yaptim enfes oldu

Bugun baskasi icin yaptigim iyilik: aram iyi olmadigi halde bir arkadasima isiyle ilgili yardimci olucagini dusundugum birkac mail attim